gözüne kestirmek

Gözüne kestirmek nedir ve gözüne kestirmek ne demek sorularına hızlı cevap veren sözlük sayfası.

Gözüne kestirmek. Gözüne kestirmek anlamı gözüne kestirmek ingilizcesi ingilizcede gözüne kestirmek gözüne kestirmek nnd. Deyim bir işi başarabileceğini kabul etmek ummak. Lay eyes on someone v. Arzuladığı bir şeyi elde etmek için düzenler kurmak.

Clap eyes on someone v. Tom said he wanted to take an afternoon nap. Clap eyes on someone v. Gözüne kestirmek to feel oneself capable of kes heckle kes cut it out.

Tom said he wanted to take an afternoon nap. Gözüne kestirmek deyiminin anlamı açıklaması ve örnek cümleleri. Gözüne kestirmek to feel oneself capable of kes heckle kes cut it out. Tom öğleden sonra kestirmek istediğini söyledi.

Anlamı ve cümle içinde kullanımı şu şekilde. You re not a child anymore so cut it out. Beğendiği bir şeyi ele geçirmeyi istemek. Have a nap take a nap estimate.

Biraz kestirmek için uzandım ve iki saatlik bir uykuya daldım. O çantayı gözüne kestirmişti 3. Uygun bulmak elverişli görmek. Have a nap take a nap estimate inşaat predict.

öğleden sonra kestirmek isteyebilirsin. Bir işi başarabileceğini sanmak. Tirkî biguherîne lêker biguherîne. You might want to take an afternoon nap.

Birini gözüne kestirmek. Gözü kesmek gözü kesmek anlamı gözü kesmek ne demek bu yazımızda gözü kesmek deyiminin anlamını açıklıyoruz. I laid down for a short nap and fell asleep for two hours. Bir işi yapabilme konusunda başkalarına ve kendisine güvenmek onca işi yapmaya gözün kesiyor mu gözü kara veya pek.

Artık bir çocuk değilsin bu yüzden kes artık. Ev yapmak için bu arsayı gözüne kestirmiş. What you have done is absolutely inexcusable. определение kestirmek в турецкий язык английский язык словарь nap.

تعريف kestirmek في التركية الإنجليزية القاموس. Kes gash kes resect kes gym boot sneaker kes shutt off kes exscind kes have done. Kes gash kes resect kes gym boot sneaker kes shutt off kes exscind kes have done. Artık bir çocuk değilsin bu yüzden kes artık.

You re not a child anymore so cut it out. Tom öğleden sonra kestirmek istediğini söyledi. Gözüne kestirdiği o işi de becerememişti 2.